TRBiR – Almanya’da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin, iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) tarafından izlenmesine karşı açtığı davada temyiz kararı açıklandı.
Kuzey Ren-Vestfalya Yüksek İdare Mahkemesi, iç istihbaratın AfD’yi “aşırı sağcı şüpheli vaka” olarak sınıflandırmasını hukuka uygun buldu. Parti, istihbari araçlar kullanılarak izlenmesine yasal çerçeve oluşturan bu sınıflandırmaya karşı yargı yoluna başvurmuştu. Mahkeme kararında temyiz öngörülmemesine rağmen AfD, karara karşı Leipzig Federal İdare Mahkemesine itirazda bulunacağını açıkladı.
Mahkeme kararında, AfD’nin “belli insan gruplarının insanlık onuruna ve demokrasi ilkesine karşı emelleri bulunduğuna dair yeterli fiili emarelerin mevcut olduğu” belirtildi. Mahkeme heyeti başkanı yargıç Gerald Buck, AfD’nin “sığınmacılar ve Müslümanlara karşı aşağılayıcı kavramları geniş ölçüde kullandığını belirterek bu tür bir aşağılamanın anayasaya göre ayrımcılık anlamına geldiğine işaret etti ve bu nedenle BfV’nin AfD’ye yönelik önlemlerinin uygun olduğunu kaydetti.
“Demokrasi dişsiz kaplan değil”
Demokrasinin kendini koruma mekanizmalarına işaret eden Buck, “Demokrasi dişsiz bir kaplan değildir. Dikkatli ve harekete geçmeye hazır durumda olmalıdır” dedi. Demokrasinin kendini savunma mekanizmasının “en gerekli” hallerde harekete geçmesi gerektiğini, kışkırtmalara gelmemesi gerektiğini de belirten Buck, ancak BfV’nin parti ile ilgili “aşırı sağcı şüpheli vaka” sınıflandırması için yeterli deliller sunabildiğini kaydetti.
Mahkeme kararı, iç istihbaratın partiyi gözlem, muhbirler, görüntü ve ses kayıtları gibi istihbarî araçlarla izlemeye devam edebileceği anlamına geliyor. BfV’nin aşırılıkçı gruplara yönelik sınıflandırma modeli üç aşamadan oluşuyor. Grup önce inceleme vakası, ardından şüpheli vaka olarak, son aşamada da “aşırılıkçılığı sabit” olarak sınıflandırılıyor. AfD’nin Thüringen, Saksonya ve Saksonya-Anhalt eyalet teşkilatları, “aşırılıkçılığı sabit” olarak sınıflandırılıyor.
AfD’den ise mahkeme kararına eleştiri geldi. Partiden yapılan açıklamada, Mahkeme’nin BfV’nin argümanlarını yeterince açıklığa kavuşturmadığını, delilleri sorgulamaktan kaçındığını savundu.
BfV Başkanı Thomas Haldenwang ise mahkeme kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek “Kendini koruyabilen bir demokraside Anayasayı Koruma Teşkilatı’na, özgürlükçü demokratik temel düzene karşı çabaların ortaya çıkış ve gelişimi konusunda önemli bir erken uyarı rolü düşmektedir. Bu görevi yerine getirmeyi gelecekte de sürdüreceğiz” dedi.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser de kararı memnuniyetle karşıladığını belirterek “Bugünkü karar, demokrasimizin kendini korumaya haiz olduğunu göstermektedir. Alman hukuk devleti, demokrasiyi içeriden tehditlere karşı koruyacak araçlara sahiptir. İşte tam da bu araçlar şimdi kullanılmaktadır ve yeniden bağımsız yargı tarafından teyit edilmiştir” açıklaması yaptı.(DWTürkçe)