Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İsveç’in NATO’ya üyelik protokolüyle ilgili olarak Türkiye’nin beklentilerinin yerine getirilip getirilmediği sorusuna verdiği yanıtta Erdoğan, “Türkiye’ye İsveç’ten silah ihracının önünü açtıklarını da bizlere söylediler. O konularda bu adımları attıkları doğru. Ama PKK terör örgütünün İsveç’teki faaliyetleriyle ilgili maalesef şu ana kadar alınmış herhangi bir tedbir yok. Atılan bir adım yok” dedi.
“Bizim görevimiz ilk etapta bu işi parlamentoya sevk etmekti, yaptık. Şimdi parlamentoda arkadaşlarımız Cumhur İttifakı olarak biz, orada çalışmalarımızı devam ettireceğiz” diyen Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jenst Stoltenberg’ten teşekkür mesajı aldığını bildirdi.
Erdoğan, “Benim bu işi Meclis’e gönderme adımımı olumlu bir adım olarak gördüğünü söylüyor. Ben de kendisine haber gönderdim. Dedim bundan sonrası parlamentoya ait. Amerika’nın Temsilciler Meclisi, senatosu varsa bizim de Meclisimiz var. Meclisimiz bunu nasıl yorumlayacak, nasıl bunun müzakeresini yapacak göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Meclisin gündeminde bütçe görüşmelerinin olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bütçe, komisyonda falan tartışması yapıldı ama şimdi Genel Kurul’a geliyor. Genel Kurul çalışmaları bizim bütçede öyle kısa geçmiyor. Fakat biz mümkün olduğunca işi kolay kılmaya çalışacağız. Bu noktada elimizden gelen olumlu gayreti göstermeye çalışacağız. Yeter ki karşımızdakiler bize olumlu yaklaşsınlar” diye konuştu.
“İbrahim Kalın görüşüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’deki savaşla ilgili olarak İsrail ile görüşüp görüşmediği sorusuna verdiği yanıtta, “Benim şu anda bir temasım yok. MİT Başkanımız İbrahim Kalın İsrail tarafıyla görüşüyor. Tabii ki Filistin’le ve Hamas’la da görüşüyor” dedi.
“(İsrail Başbakanı Benyamin) Netanyahu hiçbir şekilde hiçbir şekilde bizim için muhatap alınabilir biri değil artık. Onu sildik attık” diyen Erdoğan “Bu konudaki kararı İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde yapacağımız görüşmelerle vereceğim. Oradaki havayı bir görelim” dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
“Ama bunun dışında bağları tamamen koparmak, hele hele uluslararası diplomaside öyle bir şey olmaz. Onun için gerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve gerek diğer bakan arkadaşlarımla, diplomasinin bütün imkanlarını kullanıyoruz ve buna devam edeceğiz.”
“Gelişmeler İsrail’in aleyhine”
“Şu anda gelişmeler işi biraz daha İsrail’in aleyhine doğru taşıyacak diye görüyoruz” diyen Erdoğan, “İsrail çok yanlış bir adım attı. Bu adımla aslında kendi geleceğini kararttı, diyebilirim. Bu sadece İsrail’i değil, İsrail’in dışındaki uzantılarını da rahatsız eden bir durum. Onun için yapılması gereken buradan geri adım atması ve bu işin durmasıdır” ifadelerini kullandı.
Bu durumun sorumluluğunun Netanyahu’da olduğunu belirten Erdoğan, “Onu dünya siyaseti de yargılıyor. En önemlisi de Birleşmiş Milletler’deki Gazze’de acil ateşkes talebi oylamasında, 121 ülkenin İsrail’in ve beraberindekilerin karşısında durması… Oylamada sadece 45 ülke çekimser kaldı ve 14 ülke İsrail’den yana tavır takındı. Amerika’yı bir kenara koyarsanız, İsrail’in yanında kimse yok” dedi.
“Gazze’de garantör ülke rolünü üstlenebiliriz”
Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’de garantörlük rolü oynayabileceğini bir kez daha ifade ederek, “Garantörlük konusunu bu olaylar başladığı andan itibaren sürekli söyledik, söylüyoruz. Dedik ki; eğer Türkiye’ye bir garantörlük görevi düşerse biz görevi almaya hazırız, garantör ülke olabiliriz. Kıbrıs’ta, Yunanistan garantör ülke olabiliyor, İngiltere garantör ülke olabiliyor, Türkiye haliyle garantör ülke ise, Gazze’de neden benzeri bir yapı olmasın. Gazze’de Türkiye’nin garantör ülke olmasından daha tabii ne olabilir. Yani biz orada da garantör ülke rolünü üstlenebiliriz” diye konuştu.
Avrupa Birliği’ne eleştiri
Avrupa Birliği’nin (AB) de Gazze’deki savaşla ilgili olarak “garip, tutarsız rol” oynadığını belirten Erdoğan, “Adil bir yaklaşımı Avrupa Birliği ortaya koymadı, koyamadı. Ne İngiltere’si, ne Almanya’sı, ne İtalya’sı, ne Fransa’sı hiçbiri bu dönem içerisinde maalesef adil bir yaklaşım sergilemedi” dedi.